15 Şubat 2014 Cumartesi

Vampir Akademisi


Vampir Akademisi Poster

Sonunda aylardır beklediğim film Vampir Akademisi dün (14 Şubat) vizyona girdi. Filmi bu kadar merak etmemin nedeni tabii ki kitabını okuduğum için. Richelle Mead'ın 2007 yılında yazdığı kitap herkes tarafından çok sevildi ve The New York Times Best Seller'a da girmeyi başarabildi. Kitabın konusu kısaca şöyle;
 


Vampir Akademisi Kapak 
 Ana karakter Rose Hathaway bir Dhampir (yarı insan yarı vampir) dir ve aynı zamanda Dragomir soyunun tek varisi olan Moroi prensesi Lissa'nın en yakın arkdaşıdır. Rose, Lissa'nın sadece arkadaşı değil aynı zamanda gardiyanıdır da. Dhampirler Moroileri en korkunç vampir ırkı olan Strigoilerden korumak için Vampir Akademisi'nde eğitim almaktadırlar. Ve bu süreçte de başları beladan kurtulmaz.

Vampir Akademisi serisi Vampir Akademisi, Buz Öpücük, Gölge Öpücük, Kan Sözü, Ruh Bağı, Son Fedakarlık olmak üzere 6 kitaptan oluşuyor. Böyle çok fazla gözüküyor ama beni kesinlikle sıkmadı.(Gece Evi serisi gibi değildi yani) 





Rose Hathaway Gardiyan 


 Rose, akademinin en güzel dampiri ve öğrenciler içinde en iyi gardiyan. Babası Türk olduğu için parlak kahve rengi saçları ve badem içi renginde teni var. Kitapta anlatılan Rose işte böyleydi, ve filmde de böyle olduğuna çok sevindim. Filmle ilgili olarak en sevdiğim nokta kesinlikle Rose'un mizah anlayışıydı. Kitapta da öyleydi zaten ama ben filme iyi yansıtamayacaklarını düşünmüştüm açıkcası. İyiki Zoey Deutch gibi iyi bir oyuncu seçilmiş Rose karakteri için.



Dimitri Belikov Gardiyan


Ve ben kitaptaki Dimitri ile filmdeki Dimitri'yi aynı tutamıyorum malesef. Kitapta çokçokçok yakışıklı ve karizmatik biriydi fakat filmdeki Dimitri hayal ettiğimin çok gerisinde kaldı. 1. si yaşı fazla büyük gözüküyor (ki bu film daha devam edecek) 2. si çok iri yarı vücudu var. Ama hakkını yemeyeyim onunda kendine göre bir karizması var tabii ki, sadece kitaptakiyle karşılaştırınca biraz aşağıda kaldı. Rose ile arasındaki aşkı da çok güzel yansıtmışlar.







Lissa Dragomir RuhLissa Dragomir, Moroi prensesi. Diğer Moroiler sadece ateş,su,hava, toprak elementlerinde ustalaşırken Lissa ruh elementini  kullanabiliyor. Bu sayede neredeyse ölmüş birine bile can verebiliyor. Rose ile aralarındaki bağ da bu şekilde oluştu. Filmde bunların hepsi açıklayıcı bir şekilde anlatıldığı için kafa karıştırıcı pek fazla şey olmuyor izlerken. Lissa’yı canlandıran Lucy Fry da kitaptaki kadar olmasada zarif ve güzel biri. Bence tek sorun fazla dolgun dudakları…









 Christian Ozera Ateş 
Christian Ozera, Annesi ve babası vampirlerin en kötüsü olan strigoiye dönüştüğünden beri herkes tarafından dışlanan bir Moroi. O da ateş elementinde ustalaşmış. Ben kitapta çok sevmiştim, filmdeki karakterini görünce daha çok sevdim. Rose’dan sonra en iyi karakter seçimi olmuş. Bir de filmdeki asi ve koruyucu tavırları var ki off, off…






 
Türkçe Altyazılı Fragman




Şimdi de filmde ve kitaptaki en sevdiğim sahneleri paylaşmak istiyorum, o yüzden okumayan-izlemeyen varsa devam etmesin, fazlasıyla spoiler içerir.



Rose ve Mia Kavga


-Akademiye döndüklerinde Rosu’un Mia’ya söylediği laflar çok komikti mesela. Kitaptaki gibi filmde de çok güldüm.








Rose and Dimitri gif

Dimitri ve Rose'un dövüş sahneleri. Zaten film çekimlerinden önce Rose'u canlandıran Zoey çok fazla antrenman yapmış.




                      
Rose ve Mason 
Mason'ın Rose'a olan aşkı ama Rose'un onu sadece arkadaş olarak görmesi... Yazık ya çok seviyordu o da.
 *
-Rose'un bileğinin kırıldığı sahne, ay bir an son durak 3 izliyorum sandım, anlıkta olsa o kemiğin ordan çıkması şaşırttı beni.



Rose ve Kuzgun


-Son sahnede Rose'un kuzgunu görüp sempati duyması. Kitapta da aynı şekildeydi ve çok gülmüştüm. "Bu aslında müthiş bir olaydı. Kolumu ona doğru uzattım. Filmlerdeki gibi dramatık bir havayla koluma konmasını umuyordum ama bana aptalmışım gibi baktı ve kanatlarını açarak gökyüzüne süzüldü." 



Bu postu neden bu kadar uzattığımı anlamadım, sanırım çok sevdiğim bi seri olduğu için her detaya atlama gereği duydum. Kitapta olmayan yerler eklenmiş , o kısımlar da iyiydi. Ama keşke liseli ergenler moduna getirmeselerdi filmi. Benim okuduğum Vampir Akademisi bu filmdeki kadar abartı lise klişesi değildi diye düşünüyorum. Kitaba sadık kaldıkları ve 2 saate sığdırmak amacıyla olayların akışını değiştirmediklerine çok sevindim. (Bkz. Kemikler Şehri'ni çok değiştirmişlerdi.) Umarım izleyen sayısı fazla olur ve Buz Öpücük için çekimlere başlanır. Kitabı bırakıp sadece film olarak bakarsak da güzeldi bence, ama gidecekseniz kitabını okuyup gitmenizi öneririm.

Filme giden yada kitabını okuyan varsa yorumlarını bekliyorum :)

2 yorum:

  1. seri ilk çıktıgında okumuştum çok ama çok sevmiştim,bitince de çok üzülmüştüm :'( yer yer ağlamış yer yer gülmüştüm.Ağladığım şimdi nasıl düzelecekk diye sızlandığım yerleri az çok bilirsin,okumayana spoi vermeyeyim yorumda.Filmini beklerken unutmusum dün vizyona girdiğini bu hafta kesinlikle gitmeliyim.Sen olmasan belki kaçırırdım :D sonra da kendimi yerden yere vururdum :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet gerçekten kesinlikle okunması gereken bir seri, diğer vampir kitaplarına kesinlikle benzemiyor. Evet bahsettiğin yeri tahmin edebiliyorum 3. kitabın sonuydu sanırım, kapağını kapatıp 5-10 dk boşluğa baktığımı bilirim :D Yok kaçırmazdın ya çok fazla tanıtım yapıyorlar çünkü, paraya kıymışlar belli :D Şimdiden iyi seyirler :)

      Sil